Önsöz

 

ÖNSÖZ

 

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…

“Şüphesiz her türlü hamd, Allah’a mahsustur. O’ndan yardım ve mağfiret dileriz, nefislerimizin şerrinden de O’na sığınırız. Allah’ın hidayete erdirdiği kişiyi saptıracak yoktur. Saptırdığını da hidayete erdirecek yoktur. Ben, Allah’dan başka bir ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun Kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim.

“Ey insanlar, kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah’dan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şübhesiz Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (1)

“Ey iman edenler, Allah’dan nasıl korkup sakınmak gerekiyorsa, öylece korkup sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.”(2)

“Ey iman edenler, Allah’dan sakının ve sözü doğru söyleyin.

Ki O (Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Rasulü’ne itaat ederse, artık o, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.” (3) (4)

Salat ve selâm müttakilerin ve mücahidlerin önderi Rasulullah’a, Âline, Ashabına ve kıyamete kadar O’nun izi üzere yürüyen mü’min müslümanlara olsun…

Rabbimiz Allah (Azze ve Celle)’nin izni ve yardımıyla gerçekleştirdiğimiz “Dâvâ Dersleri” serimizin beşinci kitabına, “Bu, Böyledir” ismini verdik ve İmam Buhârî (rh.a.) ile İmam Müslim (rh.a.)’in ittifak ettikleri Kırk Hadis-i Şerif çerçevesinde, kırk mes’elemizi dile getirmeye gayret ettik… Yirmi konumuz birinci ciltte, yirmi konumuz da ikinci ciltte yer almıştır…

“Benim başarım, ancak Allah iledir. O’na tevekkül ettim ve O’na içten yönelip dönerim.” (5)

İşgal altındaki İslâm topraklarında ve zorba tağutların zulüm egemenlikleri altında yaşamaya gayret eden müstaz’af mü’min müslümanların bilgilenmesi, uyanması ve canlanması için bir katkıda bulunmak isteğiyle bu eseri hazırladık… Eserin hazırlanmasında temel kaynağımız, yegâne düsturumuz Kur’ân-ı Kerim ve yegâne önderimiz Rasulullah (s.a.s.)’in Sahih Sünneti’dir. Kitab ve Sünnet ölçüsünce diğer İslâmî eserlere müracaat ettik… Ayet-i Kerime’leri tefsirsiz, Hadis-i Şerifleri de şerhsiz ele almamaya çalıştık… Ümmetin icmâı doğrultusunda mes’eleleri anlamaya ve anlatmaya gayret ederken, müctehid ulemânın görüşleri bizlerin yolunu aydınlatmaktadır… Müfessir ve muhaddis ulemânın o ince anlayışları, o derin görüşleri olmasaydı, konunun kavranması çok güçleşecekti… Rabbimiz Allah (c.c.) cümle muvahhid mü’min İslâm Fakihlerine, Müfessirlerine ve mühaddislerine rahmet eylesin ve onları affeylesin… Önderimiz Rasulullah (s.a.s.)’in varisleri olan bu âlimler, (6) bizlerin İslâm’ı anlamada ve yaşamada çok büyük hizmetleri olmuş ve yolumuzu aydınlatan ilim kendileri hâline gelmişlerdir…

Muvahhid mü’min müslümanların en büyük düşmanı, cehalettir!… Bu ümmetin Fir’avn’ı olan (7) kişiye, Rasulullah (s.a.s.)’in verdiği vasıf da, Ebu Cehil, yani cehaletin babasıdır… (8) İşgal edilmiş İslâm topraklarında yaşayan müstaz’af ve mazlum mü’min müslümanlar, çağdaş cahilî düzenlerin egemenliklerinden kurtulmaları için bilgilenmeleri, aydınlanmaları ve bilip öğrendiklerini hayata uygulamaları gerekir.

İslâm, öyle bir ilâhî hayat nizamıdır ki, kendisini kabul edip inananlara ilk emri, “Oku”dur. (9)

İslâm, öyle eşsiz bir nizamdır ki, her şeyden önce, hatta iman etmeden önce ilmi emrediyor… Bilmeyi ve şuurlu bir şekilde idrak ederek inanmayı öneriyor… (10) İman edenler için bu, bir emirdir…

Muvahhid mü’minler, okudukça, öğrendikçe, idrak edip bildikleriyle amel ettikçe gerçekleri görecek, içine düşürüldükleri zilletin farkına varacaklardır… Zilletin farkına varanlar, birleşip izzetli bir hayata kavuşmak için kurtuluş yollarını arayacaklardır… Katıksız iman, ihlas ve takva ile hareket eden muvahhid mü’minler, birlik ve beraberlik içinde olduklarından dolayı Rabbimiz Allah, kendilerine bir kurtuluş bahşedecektir… Bu, Allah’ın va’dıdır!..

“Kim Allah’dan korkup sakınırsa (Allah), ona bir çıkış yolu gösterir.” (11)

Ve Allah (Azze ve Celle)’nin yardımı, rahmeti ve bereketi, cemaat hâlinde O’na kul olmaya ve tağutların egemenliğinden kurtulmaya çalışanların üzerinedir…

İbn Abbas (r.a.)’dan.

Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Allah’ın (yardım eli), cemaatle beraberdir.” (12)

Elinizdeki eser, böyle bir anlayışla ve isteyenleri bilgilendirmek niyetiyle hazırlanmıştır… Nakledilen delillerin sahih olmasına dikkat edilmiş, yorumların, günün mes’elelerini dile getirici ve problemleri çözücü bir mahiyet arz etmesine hassasiyet gösterilmiştir.

Bu eserin, okuyanlara faydalı olması ve İslâmî uyanışa bir katkı sağlaması için, yegâne Rabbimiz Allah’dan yardım etmesini niyaz ederiz…

Dâvâmızın başı ve sonu, Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdetmektir…

KUL SADİ YÜKSEL

6 Ramazan 1419-24 Aralık 1998

Ihlamurkuyu /Ümraniye