Terörist Şeytan’ın Saldırıları

Hamd ve hüküm yalnızca kendisine mahsus olan Rabbimiz Allah , hükmüne hiç kimseyi ortak kılmayan, hiçbir ortağı olmayan her şeyin Rabbidir…

 

  Şöyle buyuruyor Rabbimiz Allah:

 

 ‘’Hamd ,alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur ..,(1)

 

‘’Hüküm yalnızca Allah’ındır.O,kendisinden başka sına kulluk etmemizi emretmemiştir. Dosdoğru olan din işte budur.Ancak insanların çoğu bilmezler..,, (2

 

‘’(Allah) Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.’’(3)

 

‘’O’nun hiçbir ortağı yoktur.’(4)

 

‘’De ki:O,her şeyin rabbi iken, ben Allah’tan başka bir rab mı arayayım?’’(5)

 

Her varlığı yaratan ve ona hidayetini gösteren Allah Teâla ,alemlerin yeğane Rabbidir…

 

‘’Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin)yaratanın.O,bir işin olmasına karar verirse,ona,yalnızca ‘’ol,der,o da hemen oluverir.’’(6)

 

‘’Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki, sakınasınız.

 

 O,sizin için yeryüzünü bir döşek,gök yüzünü bir bina kıldı.Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için(çeşitli) ürünlerden rızk çıkardı.öyleyse(bütün bunları) bile  bile   Allah’a ortak koşmayın .’’(7)

 

 ‘’Göklerin ve yerin mülkü O2nundur,Çocuk edinmemiştir.O’na, Mülkünde ortak yoktur.Her şeyi yaratmış ,ona bir düzen vermiş,belli bir ölçü çok bağışlayandır.öyle taktir etmiştir.’’(8)

 

            ‘’Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir.O;her şeye güç yetirendir.

 

O,Amel (davranış ve eylem)bakımından hanginizin daha iyi(ve güzel)olacağını denemek için ölümü ve hayatı  yarattı.o,üstün ve güçlü olandır, Çok bağışlayandır.

 

O,biri,diğeriyle tam bir uyum (mutabakat)içinde yedi gök yaratmış olandır.Rahman (olan Allah )ın yaratmasında hiçbir çelişki ve uygunsuzluk göremezsiniz,işte gözü(nü)çevirip gezdir.Herhangi bir çatlaklık(bozukluk ve çarpıklık)görüyor musun?

 

 Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir,o göz 8uyumsuzluk bulmaktan )umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir…(9)

 

Yegâne Rabbimiz Allah Teâlâ,kâinatı ve kâinat içinde,ondan bir parça olan dünyayı böyle bir muazzam denge içinde yaratmıştır…her şeyi birbiriyle uyum içinde  ve herhangi bir dengesizlik ,herhangi bir karmaşa  söz konusu değildir!…

 

 Rabbimiz Allah ,böyle muazzam ve en güzel konumda yarattığı yeryüzünde bir ‘’halife’’ yaratmayı diledi…O halife ve onun soyundan gelenlerin yaratılış gayesi ,yalnız ve yalnız Allah’a ibadet etmektir…

 

  Rabbim Allah şöyle buyuruyor:

 

‘’Ben cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım…(10)

 

Ve Allah Teâlâ,insan dışındaki eşyayı ,insanların emrine verip onları faydalandırdı:

 

‘’sizin için yerde olanların tümünü yaratan o’dur.’’(11)

 

‘’Kendinden (bir nimet olarak )göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi.şüphesiz bunda,düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır…’’(12)

 

 Rabbimiz Allah,o ve soyu yalnızca kendisine ibadet etsinler,O’un emrine göre hareket etsinler,O’ndan başka hiçbir rab,Melik ve ilah edinmesinler diye yeryüzünde bir halife yarattı…

 

 ‘’Hani Rabbin ,Meleklere:’’Muhakkak ben,yeryüzünde bir halife yaratacağım ‘’demişti.Onlar da:’’Biz Seni,hamdinle tesbih ve tasdık edip dururken orada bozgunculuk yapacak,kanlar dökecek bir kimse mi yaratacaksın?’’demişlerdi.’’Sizin bilmediğinizi her halde ben bilirim’’demişti.

 

Ve Âdem’e isimlerin hepsini öğretti.sonra onları Meleklere yöneltip:’’Eğer doğru sözlüyseniz,Bunları bana isimleriyle haber verin,dedi.

 

 Dediler ki :’’Sen yücesin.Bize öğrettiğin şeyi bilen ,hüküm ve hikmet sahibi olansın.’’

 

  (Allah’ Ey Âdem ,bunları,onlara isimleriyle haber ver,dedi.O’bunları,onlara isimleriyle haber verince de dedi ki :’’Size demedim mi,göklerin ve yerin gaybını gerçekten Ben bilirim.Gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da Ben bilirim.’’

 

  Ve Meleklere:’’Âdem’e secde edin, dedik.İblis hariç(hepsi)secde ettiler.O ise,diretti ve kibirlendi.(böylece)kâfirlerden oldu.

 

 Ve dedik ki:’’Ey Âdem,sen ve eşin cennete yerleş.İkiniz de ondan,neresinden ,bol bol yiyin amma şu ağaca yaklaşmayın yoksa zalimlerden olursunuz..’’(13)

 

 İlk insan ,ilk Peygamber ve ilk medeniyet kurucusu Âdem (a.s),âlemlerin Rabbi Allah’ın izni ve emriyle eşi Havva(r.anha)ile cennete yerleştiler…Cennet hayatı!…Her nimetin bolca bulunduğu ve hiçbir emek sarfetmeden hepsinden faydalandılar bir yer…Cennet!…Allah Teâlâ’nın Muvahhid mü’minkulları için hazırladığı,hiçbir gözün görmediği,hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir hayale gelmeyen nimetler diyarı!…Ebedi vatan:Cennet!…

 

 Ebu Hüreyre (r.a)’ın rivayetiyle şöyle buyuruyor Rasulullah (

 

 

‘’Allah Tâlâ:

 

_ Ben, Salih kullarım için (Cennette)hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın gönlüne gelmeyen bir takım nimetler hazırladım buyurdu.

 

 İsterseniz şu ayeti okuyunuz:

 

‘’Artık hiçbir nefis yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin(sayısız nimetlerin)saklandığını bilmez.’’(Secde,32/17) (14)

 

  İlk insan ,İlk Peygamber ve ilk İslam Devleti’nin kurucusu âdem (a.s),Cennette nimetler içinde iken,O’nun ve eşinin huzur içinde mutlulukla hayat sürmesini kıskanan ,Çekemeyen bir düşmanı vardı:İblis!…

 

  Şeytanların atası olan iblis,cinlerden olup ateşten yaratılmıştı…

 

 ‘’Hani meleklere :Âdem’e secde edin,demiştik,İblis’in dışında(diğerleri)secde etmişlerdi.O, cinlerdendi,böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı.Bu durumda beni bırakıp ,onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz?Oysa onlar,Sizin düşmanlarınızdır.(bu)zalimler için ne kadar kötü bir (tercih )değiştirmedir.’’(15)

 

   Yeryüzünün İlk İslam devleti’nin kurucusu ve ilk  ve yöneticisi Âdem (a.s)’ı cennette rahat bırakmayan İblis’ O’na karşı düşmanlığını ve bitmeyen kinini her fırsat doğdukça ortaya koymakta,Adem(a.s)’a zarar verdiği gibi,O’nun soyuna zarar vermektedir…

 

‘’Allah Tâlanın,’’Secde edin !’’ emrini dinlememiş,büyüklenmiş,’’gurur ve kibiri onu,Allah’a

 

karşı baş kaldırmaya sevk etmişti…Allah’ı tanıyan,O’nun yegane yaratıcı oldugunu bilen ve ‘’kendisini ateşten yarattığını ‘’itiraf eden iblis, Adem(a.s)’ın Kendisinden üstün yaratılışını ve tercih edilişini Kabullenememiş,bundan dolayı Allah’ın emrine karşı isyan etmiştir…

 

‘’Andolsun,Biz sizi yarattık sonra size sürat(biçim_şekil)verdik,sonra Meleklere :’’Âdem’e secde edin dedik.Onlar da,İblis’in dışında secde ettiler.O,secde edenlerden olmadı.

 

(Allah)dedi:’’Sana secde emrettiğimde,seni secde etmekten alı koyan neydi?’’(İblis)dedi Ki:(Ben,O’ndan hayırlıyım.Beni ateşten yarattın,O’nu ise çamurdan yarattın.’’(Allah)’’Öyleyse oradan in,orda büyüklenmen senin(hakkın) olmaz.Hemen çık.Gerçekten sen,küçük düşenlerdensin..’’

 

O da :’’(İnsanların)dirilecekleri güne kadar beni gözle(yip ertele).’’dedi.

 

(Allah:)’’Sen,gözlenip ertelenenlerdensin,dedi Dedi ki :adem öyle,beni azdırdığından dolayı onlar(ı,insanları saptırmak)için mutlaka senin dosdoğru yolunda (pusu kurup)oturacağım.

 

          Sonra muhakkak önlerinden,arkalarından,sağlarından ve sollarından sokulacağım.Onların çoğumu şükredici bulamayacaksın.

 

         (Allah)dedi:<<Kınanıp alçalmış ve kovulmuş olarak oradan çık.And olsun,onlardan kim seni izlerse,cehennemi sizlerle dolduracağım>>(16)

 

        Şeytanların atası iblis,kendi yaratılışını üstün görerek,ilk ırkçı olmak sıfatıyla kendisini ateşten yaratan Allah’ın topraktan yarattığı Âdem (a.s.)kuluna secde etme emrini dinlememiştir…Bu isyanından dolayı kâfir olmuş ve Allah tarafından alçak bir şekilde kovulmuştur…İblis,gurur ve kibrinden dolayı işlemiş olduğu günahın suçunu,buna sebep olan Âdem(a.s.)’a yüklenmiş.O’ndan ve soyundan intikam alma peşine düşmüştür…Âdem(a.s.) ve eşi Havva (r.anha)’ya cennette rahat vermeyen,onların hâtâ işlemelerine vesile olan iblis,yeryüzüne indirildikten sonra ‘Adem (a.s.)’ın soyuna düşman kesilmiş,onlara vesvese vererek birbirine düşman edip öldürtmüştür…Şeytanların atası iblis ve O’na tabi olan cinlerden ve insanlardan olan şeytanlarla,anarşizmi alabildiğine körüklemiştir…İblis ve onun terörist-anarşist taraftarları,Âdem (a.s.) tarafından kurulup yönetilen yeryüzünün ilk devleti olan İslam Devleti’ne karşı terörist hareketlerini yürütmüş,ilk İslam toplumunun huzurunu bozmuş,onları birbirine düşman etmiştir…

 

        Âdem(a.s.)’a ve eşi Havva(r.anha)’ya karşı cennette başlattığı düşmanlığını,yeryüzünde sürdüren iblis ve onun taraftarları,bu anarşist ve terörist saldırılarına kıyamete kadar devam edeceklerdir…

 

        Yegane rabbimiz Allah,iblisin,Âdem(a.s.) ve eşine karşı cennette gerçekleştirdiği terörist saldırıyı şöyle beyan buyurur:

 

        <<Ve ya Âdem,sen ve eşin cennete yerleşin ikiniz,dilediğiniz yerden yiyin amma şu ağaca yaklaşmayın,yoksa zalimlerden olursunuz .>>

 

        Şeytan,kendilerinden örtülüp gizlenen çirkin çirkin yerlerini açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki:<Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması,yalnızca sizin iki melek olmanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir.>

 

            Ve:<gerçekten ben.size öğüt verenlerdenim,diye yemin etti.

 

             Böylece onları aldatarak düşürdü,Ağacı tattıkları anda ise,ayıp yerleri kendilerine açılıverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar.(O zaman) Rableri kendilerine seslendi:<<Ben sizi,bu ağaçtan men etmemiş miydim?ve şeytanın,sizin apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?>

 

           Dediler ki :”Rabbimiz,biz ,nefislerimize zulmettik.Eğer bizi bağışlamazsan ve esirgemezsen,gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız”.>

 

          (Allah) dedi: Kiminiz,kiminize düşman olarak inin,Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta(geçim) vardır.>

 

          Dedi ki: Orda yaşayacak,orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız.>>:(17)

 

          İnsanların yeryüzünde ilk kurdukları devlet: İslam devleti!…ve ilk devlet başkanı:Âdem(a.s.)!…yeryüzünde yaşamış,yeryüzünde ölmüş ve kıyamette yeryüzünden çıkarılacak,diriltecektir…O(a.s.) ve soyu,bu kadere tabidirler…Rabbimiz Allah teala (Azze ve Celle),kendileri için bu mutlak kader olarak tayin etmiştir.

 

           <<Orada yaşayacak,orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız!>>

 

             İblis,cennette nimetler içindeki Âdem(a.s.) ve eşine,terörist bir saldırıda bulunmuş,fısk ve fücurdan kaynaklanan vesvesesi ile onları aldatmış,ebedi vatanlarından,fânî vatana indirilmelerini sağlamıştır… İblisin gayesi,Âdem(a.s.) ve eşine karşıki düşmanlığından dolayı onları rahatsız etmek,huzurlarını bozmak,mutluluklarını engellemek,barışık düzenlerini dağıtmaktı…Âdem(a.s.)’ın cennet hayatı sırasında,O’na tuzak kuran İblis,nihayet hedefine ulaşmış ve Âdem(a.s.)’a karşı kurduğu planını gerçekleştirerek O’na gerekli zararı vermiştir…

 

           İlk insan ve ilk peygamber Âdem(a.s.),iblisin şeytani oyununa geldiğinin farkına varır varmaz, tövbe silahına sarılmış,yegane Rabbi Allah’a özrünü beyan ederek,O’nun affını ve mağfiretini talep etmiştir…Rabbi Allah,O’nu ve eşini, bu tövbelerinden dolayı hatalarını örtmüş affetmiştir.

 

         <<Derken Âdem,Rabbinden(bir takım)kelimeler aldı.Bunun üzerine (Allah da) tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri kabul edendir,esirgeyendir.

 

           Dedik ki:Oradan hepiniz inin.Bundan sonra size,benden bir hidayet geldiğinde,kim benim hidayetime uyarsa,Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

 

          İnkar edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise,onlar,ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır.>>(18)

 

       <<Sonra Rabbin O’nu seçti ,tövbesini kabul etti ve doğru yola iletti.

 

        Dedi ki:“Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin.Artık size,benden bir yol gösterici gelecektir.Kim benim hidayetime uyarsa artık O,şaşırıp kalmaz ve mutsuz olmaz.

 

        Kim Benim Zikrimden yüz çevirirse,artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu,kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.>>(19)

 

        Âdem  (a.s.)ve eşi Havva(r.anha),İblis’in onlara verdiği vesveseden dolayı işledikleri hâtâdan tövbe etmiş,tövbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli rabbimiz Allah,onların tövbesini kabul edip kendilerini affetmişti…

 

       Ebu Said (r.a.)’ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.v.)şöyle buyurur:

 

      <<Şeytan şöyle dedi:

 

       -Ya Rabbi,izzetine yemin erdim ki,kullarının ruhları cesetlerinde kalmaya devam ettikçe onları,devamlı olarak yolundan saptıracağım.

 

        Cenab-ı Allah şöyle buyurdu

 

        -İzzetime ve celalime yemin olsun ki,Ben de onları,Ben’den bağışlanma diledikleri sürece bağışlayacağım…(20)

 

 Abdullah ibn Abbas (r.anhuma)’dan

 

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor:’’Kim istiğfar etmeye devam ederse Allah,o kimse için her kederden bir kurtuluş ve her sıkıntıdan bir çıkış yolu ihsan eder ve onu,ummadığı yerden(helâl,güzel rızk ile)rızıklandırır..’’(21)

 

 Rabbimiz Allah şöyle buyuruyor:

 

‘’Kim Allah’dan korkup sakınırsa(Allah)ona bir çıkış yolu gösterir.

 

 Ve onu, hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır.Kim de Allah’a tevekkül ederse ,O,ona yeter Elbette Allah,kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir.Allah,her şey için bir ölçü kılmıştır..’’(22)

 

İmam Kurtubi(rh.a),Âdem(a.s)’ın Rabbindenaldığı ‘’Kelşmeler’’hakkında şunları beyan eder:

 

‘’Yüce Allah’ın:’’Derken Âdem,Rabbındanbazı kelimeler belleyip aldı’buyruğunda geçen ‘telakki(belleyip alma),kavradı,hakkını vardı,belledianlamındadır,denildiği gibi,kabul etti ve aldı anlamındadır da denilmiştir.Çünki Hz. Âdem ,vahiy telekki eder ,yani onu karşılar ,alır ve bellerdi.

 

 Meselâ:’’Hacıları telakki etmek üzere çıktık demektir.telakki etmenin,yapılan telkini anlayıp bellemek,anlamında olduğu da söylenmiştir.Anlam itibariyle böyle bir açıklama doğrudur.’’(23)

 

“ Şayet Benden size bir hidayet gelirse….” Bir Hidayetin anlamı hakkında farklı görüşler vardır.

 

Es-sudriye göre bu, Allah’dan ihsan edilen başarı demek olduğu da söylenmiştir. Bir kesime göre ise, insanların elçiliği, O’nun soyundan gelenlere ise, insanların elçiliği ile gerçekleşmektedir.” (24)

 

İmam teberi (r.a) de şu izahı yapar:

 

“ Ayeti kerimede zikredilen “Hidayet’ten maksad, Ebu’l-Aliye’ye göre, peygamberler ve Allah’ın onlara gönderdiği vahiylerdir. Bu izaha göre, Allah Teala bu ayet-i kerimede, Hz. Adem ve Havva’nın yanında onların soyundan gelen insanlara da hitap sadece Hz.Adem ve Havadan değildir.Çünkü Hz.Adem, Zaten peygamberdi.

 

            Ona :

 

-Peygamber geldiğinde ona uy! Şeklinde bir emir gönderilmesi mümkün değildir.bu itibarla Hz.Adem’in soyundan gelen insanlar söz konusudur.

 

            Ayette zikredilen ‘ Hidayet’ten maksat Allah’ın göndereceği emirler, göstereceği doğru yollardır.Buna göre hitab, Adem’e Havva’ya ve onlarla birlikte yeryüzüne inenleredir. Ancak hitab, bunlara ise dolaylı yolla bütün mükellef olan kullardır. Bu itibarla kim Allah’ın beyan ettiği emirlere uyar, yasaklardan kaçınır ve gösterdiği doğru yolda gidecek olursa, artık onun gösterdiği doğru yolda gidecek olursa artık onun için ahiret azabından korkma yoktur. Dünyadayken yapamadığı şeylerden dolayı da üzülmeyecektir.”(25)

 

İlk insan ilk peygamber yeryüzünde vahye dayalı ilk İslam devleti Kurucusu ve ilk devlet başkanı Adem (a.s) Rabbi Allah’dan “Kelimeler” almış, kendisine verilmiştir. Yeryüzünde indirildiği bölgede Allah’ın kendisine inzal buyurduğu vahiy ile amel eden (a.s) eşi Havva (r.a) ile çocukları da bu hidayete tabi bir halde yaşamaya devam ediyorlardı. Alemlerin Rabbi Allah’ın emir ve nehiylerine itaat ederek, apaçık düşmanları olan şeytana bir daha itaat etmemek üzere İslam üzere hayatlarını sürdürüyorlardı.

 

      Allah Teâlâ, insan kulları olan Âdemoğullarını uyarıyor, apaçık düşmanları olan şeytana karşı dikkatli olmalarını emrediyor!..

 

     “Ey Âdemoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek, bir elbise ve size süs kazandıracak bir giyim indirdik “varettik”. Takva elbisesi “ile kuşanıp donanmak” ise bu daha hayırlıdır. Bu, Allah’ın ayetlerindendir. Umulur ki, öğüt alıp düşünürler.

 

        Ey Âdemoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi, sakın sizi de bir belâya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, “kendilerini göremeyeceğiniz yerden” sizleri görmektedirler. Biz, gerçekten şeytanları inanmayacakların dostları kıldık.”(26)

 

      Yeryüzünde ilk Medeni toplum, Âlemlerin Rabbi Allah’ın inzâl buyurduğu hükümler üzerine kurulup, iman ve salih amel ile pekiştirilen ilk İslâm Devleti’nin muvahhid  mü’min ferdlerinden oluşmuştur. Başta ilk insan ve ilk peygamber olan Âdem (as.) olmak üzere eşi ve çocukları, yeryüzünün ilk medeni toplumunu oluşturmuş, yaratılış gayeleri olan “ yalnız Allah’a ibadet edip, o’na hiçbir şeyi ortak koşmamak “ ilkesine sımsıkı sarılmış ve Allah’ın emrettiği şekilde amel yapmaya çalışıyorlardı… Bu yeryüzünün ilk medenî ve İslam toplumundaki huzuru, saadeti dostluğu, kardeşliği, birlik ve beraberliği kıskanan, çekemeyen ve bozulmasından zevk alan birisi vardı: şeytan !…

 

   Şeytan, baba Âdem (a.s.)’ı ve anne Havva (r.anha )’yı cennetten çıkaracak şeytanî planında başarılı olmuştu… Kendilerine böyle bir hâtâ işlettirdikten sonra anne ve babaya gücünün yetmediğini gördü… Çünkü “ mü’min, bir yılan deliğinden iki kere ısırılıp sokulmaz.”(27)

 

   Muvahhid mü’minlerin apaçık düşmanı şeytan, Âdem (a.s.) ve eşi Havva (r.anha)’dan alamadığı intikamını çocuklarından almaya gayret ediyordu… Yeğane Rabbimiz Allah, insan kullarını, şeytana karşı uyarmıştı:

 

   “ Sakın sizi bir belâya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarlarını “kendilerini göremeyeceğiniz yerden “ sizleri görmektedirler!”

 

     Rabbi Allah’ın kendilerini uyarmasına ve bilgilendirmesine rağmen, Âdemoğlu unutkan olduğu için bu ilâhi uyarıyı unutuverdi…Şeytanın vesveselerine ve tuzaklarına karşı gafil davranması, şeytanın candan arzuladığı ve her zaman kolladığı fırsatı ortaya çıkardı… ve Âdem (a.s.)’ın iki oğlunu, iki kardeşi ilk İslam Devleti’nin ve ilk Medeni toplumun iki ferdini birbirine düşman edip, birinin diğerini öldürmesini sağladı… Böylece yeryüzüne suçsuz yere öldürülen bir mazlumun ilk kanı döküldü!…

 

    Bu olayı, yeğane hayat düstürumuz kur’an-ı kerim’de Rabbimiz Allah şöyle beyan buyuruyor:

 

   “Onlara, Âdem’in iki oğlunun  gerçek olan haberini oku onlar, (Allah’a) yaklaştıracak birer kurban sunmuşlardı onlardan birininki  kabul edilmiş, diğerinki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen demişti ki  seni mutlaka öldüreceğim öbürüde

 

Allah ancak korkup sakınanlardan  kabul eder .

 

 Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan,ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim.Çünkü ben,Âlemlerin Rabbi olan Allah’dan korkarım.

 

  Şübhesiz kendi günahını ve benim günahımı ve böylelikle ateşin halkından olmanı isterim.Zulmedenlerlerin cezası budur.’’

 

  Sonunda nefsi,ona kardeşini öldürmeyi(tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı.Böylece onu öldürdü.Bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.

 

  Derken ,Allah ona,yeri eşiyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi.’’Bana,yazıklar olsun’’dedi.Şu karga kagar olup da kardeşimin cesedini göstermekten aciz miyim?’’ Artık o,pişman olmuştu’’(28)

 

  Şeytanların atası,şeytanların şeytanı iblis,yapacağını oğullarından almıştı… Âdem(a.s)’ın oğullarından kurbanı kabul edilmeyeni ,şeytanın ve nefsin verdiği vesvese ile kardeşini suçsuz yere öldürmüştü…

 

 Apaçık düşmanı olan şeytan,ona kardeşini öldürmeyi güzel göstermiş,nefsine vesvese vererek bu suçu ona işletmişti…Şeytan böylece terörist saldırılarına devam etmiş ve ilk İslam Devleti ve medeni toplum olan bu muvahhid ailede anarşizmi gündeme getirip barışı bozarak huzursuzluğu ortaya çıkarmıştı…

 

  Kurbanı kabul edilmeyen kardeş,kurbanıAllah tarafından kabul edilen mümin müttaki ve muvahhid kardeşini öldürmekle,şeytanın tuzağına düşüp onun oyununa gelmişti…

 

 Abdullah ibn  Mes’ud (r.a)’ın rivayetiyle Rasulullsh(s.a.v) Şöyle buyurur:’’Sizden hiç kimse yoktur ki ,kendisine cinlerden bir arkadaşı vekil kılınmamış olsun!’’(hadisin devamında)

 

‘’Kendisine cinlerden bir arkadaşı vekil kılınmıştır..’’(29)

 

 Abdullah ibn  Mes’ud (r.a)’dan Rasulullsh(s.a.v) Şöyle buyurur:

 

‘’İnsanoğluna ,şeytanın dokunması (vesvese)si var ve meleğin de dokunması(ilhamı) vardır.Şeytanın dokunması,kötülükle ve hakkı (gerçeği)yalanlamaktır.Meleğin dokunması ise,hayrı va’detmek ve hakkı doğrulamaktır.Bunu,her kim(vicdanında)bulursa,Allah’dan olduğunu bilsin ve Cenab_ı Allah’a hamdetsin.öbürünü bulan da,şeytandan Allah’a sığınsın.!..’’(30)

 

   İbn Cüreye(rh.a),Mücahid(rh.a)ve başkaları şu açıklamaları yapmışlardır:

 

‘’Allah tarafından kurban kabul edilmeyen Âdem (a.s)’ın oğlu,Kabil ,kardeşini nasıl öldüreceğini bilmiyordu.O bakımdan İblis,bir kuş-veya başka bir hayvan-yetirip,Kabilin kendisine bun hususta uysun diye başını iki taş arasında ezdi.O da,böyle yaptı.’’(31)

 

 Abdullah ibn  Mes’ud (r.a)’ın rivayetiyle Rasulullsh(s.a.v) Şöyle buyurur:” hiçbir nefis zulumle öldürülmezki, ille onun kanından ( kanımın günahından) birinci Âdem(atanın )oğluna

 

Bir pay ayrılır.çünki o , öldürme adetini koyanların birincisidir” (32)

 

      Şeytanların atası iblis ve cinler ile insanlardan aldatıp kendisine taraftar kılarak şeytanlardan meydanagetirdiği ordusuyla, muvahhid mü’minlere hücüm etmektedir…İnsanlık

 

 Tarihi boyunca, Allah’dan gelen hidayeti, yani vahyin red edenler, Allah’a kul olmak ve yalnızca O’na ibadet etmek isteyenler, şeytanın tuzağına düşmüş, ona kul olmuş ve onun vesvesesine tabi olup ona ibadet eder olmuşlardır böylece ateşin, yani cehennem halkı olmuşlardır…Şeytana tabi olup Cehennem halkından  olanlar, insanlık tarihi boyunca dünyayı da cehennem haline getirmeye çalışmışlardır…

 

     Allah’dan gelen hidayete tabi olup dünyayı, huzur, barış, dostluk ve Kardeşlik yurdu yapanlara karşı, şeytan ve taraftarları olan cinler ile insanlar her zaman terorist hücumlara geçmiş, anarşizmi körüklemişlerdir…zaman zaman dünya ikdidarını ellerine geçirmiş, süper güc olmuş ve yeryüzünde devlet terorü estirmiş, yeryüzünü anarşi yurdu yapmışlardır.

 

    Rabbimiz Allah, muvahhdi mü’min kullarını  şeytana ve şeytanın taraftarına karşı uyarmıştır

 

   “ De ki : insanların rabbine sığınırım. İnsanların melikine, insanların ilâhına. Sinsice kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden ki o, insanları göğüslerine vesvese verir.

 

     Gerek cinlerden, gerekse insanlardan.”(33)

 

      Önderleri iblis gibi, Allah’ın emrini dinlemeye, Allah’dan gelen hidayete tabi olmayan, kur’anı kerim’i ve rasulullah (.s.a.s)’in sünnetini hayata hakim kılmayanlar, Allah’a kul olmuş değil, şeytana kul köle olmuşlardır… insanlık tarihini her devrinde şeytanın vesvesesine tabi olan bu egemen tağutlar, yaşadığımız cağda da dünya ikdidarını ellerinde bulundurmaya çalışmaktadırlar…özellikle işgal edilmiş İslam toprakların daki yerli işbirlikçileri ile mazlum ve mustaz’af Müslümanlara,ı ezmekte sömürmekte ve katliâmlara tabi tutmaktadırlar…işgal edilmiş İslam topraklarındaki tağuti sistemlerin egemen tağutların büyük şeytanın emrine girmiş ve onun şeytani planlarını uygulamaktadırlar…devlet terörü ile mazlum ve mustaz’af  hakları sindirmiş olan şeytan taraftarları,yeryüzünde terörizmi ve anarşizmi körükleme yarışına girmişlerdir… Bundan dolayı dünya barışı bozulmuş,İnsanlar arası maddi ve manevi kargaşa gündeme gelmiştir…İnsanlık barışını ve dünya huzurunu bozan şeytan taraftarları  eğemen tağutlar,bu zulümlerine,’’barış ve huzur isteyicileri’’kılıfı altında gerçekleştirmektedirler…Önderleri olan iblis’in ,Adem(a.s)ve eşi Havva(r.anha)’yı Cennetten çıkarma tuzağını kurarken davrandığı gibi,iyi niyetli olduklarını söylemekten de geri durmuyorlar!Mazlumları ezip sömürenler,onların kurtarıcısı rolünü üstlenmişlerdir…

 

   Rabbimiz Allah,Muvahhid Mü’min kullarını uyarıyor ve şeytan taraftarları olan eğemen tâgutlara karşı uyanık olmayı ve dikkatli davranmayı emir ediyor:

 

‘’Ey iman edenler,hepiniz topluca barış ve güvenliğe (silm’e-islam’a)girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin.Çünkü o,size apaçık bir düşmandır..’’(34)

 

 “Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe ( silm’e – islâm’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin, çünki utanmazlıklar ve kötülüğü emreder.”(35)

 

   yeryüzünün neresinde olursa  olsun, katıksız iman edenlerin ve yalnızca Allah’a ibadet edip ibadette hiç kimseyi o’na ortak etmeyenlerin(36) vazifesi budur: toptan islâm’a girip şeytanın ve şeytan taraftarlarının adımlarını izlememek!… Tek Millet olan küfür cephesiyle tamamen ilişkiyi kesip, sadık muvahhid mü’minlerle beraber olmak (37) Barıştan ve huzurdan yana olmak!… insanlık âleminin kurtuluşu budur! İman ve İslâm kardeşliği!…

 

 

 

1)      Fatiha ½

 

2)      Yusuf 12/40

 

3)      Kehf  18/26

 

4)      En’âm 6/163

 

5)      En’âm 6/164

 

6)      Bakara 2/117

 

7)      Bakara 2/21 -22

 

8)      Furkan 25/2

 

9)      Mülk 67/1-4

 

10)  Zariyat 51/56

 

11)  Bakara 2/29

 

12)  Casiye 45/13

 

13)  Bakara 2/30-35

 

14)  Sahih-i Buhâri, Kitabu Bed’il – Halk, B.8,Hds.54

 

Sahih-i müslüm kitabul cenne Hds .2-3

 

Süneni tirmizi kitabu tefsirul- kur’an, B.56Hds 3508

 

Süneni ibn mace kitabuz zühd , B.39 Hds 4328

 

15)  Kehf 18/50

 

16)  A’raf 7/11-18

 

17)  A’raf 7/19-24 Bakara 2/35-36 Taha 20/116-121

 

18)  Bakara 2/37-39

 

19)  Taha 20/122 -124

 

20)  İmam suyuti camius sağır muhtasarı tercüme ve şerhi, çev İsmail mutlu vdğ ist 1996 c.1 sh 541 Hds 1166 (2025) Ahmed b.Hanbel müsned c.3 sh 29, 41’den