HALKTAN MÜSTAĞNÎ OLANLAR

Sevbân (r.a.)’ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Halktan bir şey istemeyeceğine kim bana söz verir ki, ona cenneti garanti edeyim.”

Sevbân:

-Ben, dedi.

Gerçekten de hiç kimseden bir daha hiçbir şey istemedi.[1]

Halka yük olmamak, mü’min müslümanları zora ve dara sokmamak, insanlara el açmamak, ne kadar güzel bir ahlâkı anlayıştır… Gerçekten mecbur olmadıkça bir başkasından yar­dım taleb etmemek, ne iyi bir hâldir.. Rabbinin verdiği imkân­larla, yalnız O’na ibadet edip, yalnız O’ndan yardım dilemek ve kanaatkâr olup ayakları üzerinde durabilmek, muvahhid mü’minin karekterine en yakışan bir tavırdır..

Avf b. Malik el-Eşcaî (r.a.) anlatıyor:

Dokuz veya sekiz veya yedi arkadaş, Rasulullah (s.a.s.)’in yanında idik.

(Bize:)

“Rasulullah’a beyat etmez misiniz?” buyurdular.

Biz:

-Bizler, sana (çoktan) beyat ettik ya Rasulullah! dedik.

Sonra (yine)

“Rasulullah’a beyat etmez misiniz?” diye buyurdu.

Bunun üzerine biz, ellerimizi açarak:

-Ya Rasulullah, biz sana beyat ettik! Daha neye beyat ede­ceğiz? diye sorduk.

“Allah’a ibadet edeceğinize, O’na, hiçbir şeyi ortak koşma­yacağınıza, beş vakit namazı kılacağınıza, itaat edeceğinize, baş­kalarından bir şey istemeyeceğinize beyat edeceksiniz!” bu­yurdular.

Vallahi, sonraları bu arkadaşlardan bazılarını gördüm. Biri­nin kamçısı yere düşse, hiçbir kimseden:

-Şunu, bana veriver! diye istemezdi.[2]

 

 

 



[1]    Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’z-Zekat, B.27, Hds.1643.

Sünen-i Neseî, Kitabu’z-Zekat, B.86, Hds.2580.

[2]    Sahih-i Müslim, Kitabu’z-Zekat, B.35, Hds.108.

Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’z-Zekat, B.27, Hds.1642.

Sünen-i Neseî, Kitabu’s-Salat, B.5, Hds.459.

Sünen-i İbn Mace, Kitabu’l-Cihad, B.41, Hds.2867.