İYİLİĞİ EMREDİP, KÖTÜLÜKTEN NEHYEDENLER

Rabbimiz Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin velîle­ridirler. İyiliği emreden ve kötülükten sakındırırlar……..

Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara içinde ebedî kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va’detmiştir. Allah’dan olan hoşnudluk ise, en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.”[1]

Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ’nın altından ırmaklar akan Adn cennetlerindeki güzel meskenler va’dettiği ve ebedî kurtuluşa ulaşıp mutlu olmuş mü’min erkekler ve mü’min kadınların özel­liklerini beyan buyururken onların, iyiliği emredip kötülükten sakındırdıklarını ve bu özelliklerinden dolayı cenneti hak­ke­tiklerin bildirir… İyilik, yani ma’ruf, Allah’ın emrettiği ve Rasu­lullah (s.a.s.)’in beyan buyurduğu İslâm’a uygun olan her ameldir… Ma’ruf, yani iyilik, imanı ve ameli beraberce gün­deme getirir… Mü’min müslümanlar, iman ve amel ile ilgili olan her vazifeyi emreder, yapar ve yapılmasını sağlamaya çalışır­lar… Münker, yani kötülük, Allah ne Rasulü (s.a.s.)’in haram kıldığı şeylerin bütünüdür…  İslâm’da yasaklanan ve mü’min müslüman­ların yapmaması gerekli oldukları her şeydir… Bun­lara yak­laşmaması ve uzak durması, onların imanlarından kay­naklanan bir kulluk vazifesidir… Kendileri yapmadıkları gibi, baş­­kalarını da bunlardan alıkoymalıdırlar… İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur!…

Hayat önderimiz ve örneğimiz Rasulullah (s.a.s.) böyle dav­randı, böyle davranılmasını emrettiği “merhamet olunmuş vasat ümmeti” de böyle davranmalıdır… İyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmek, Allah’a imanın gereği olup, İslâm Milleti’nin ol­maz­sa olmaz özelliğidir..

Rabbimiz Allah şöyle buyurur:

“O (Peygamber), onlara ma’rufu (iyiliği) emrediyor, mün­keri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helâl, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zin­cirleri indiriyor. O’na inananlar, yardım edenler ve O’nunla birlikte indirilen nûru izleyenler, işte kurtuluşa eren­ler bunlardır.”[2]

“Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz. Ma’ruf (iyi ve İslâm’a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah’a iman edersiniz.”[3]

“Sizden hayra çağıran, iyiliği (ma’rufu) emreden ve kö­tülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kur­tuluşa erenler işte bunlardır.”[4]

İşte Peygamberlerin ve yeryüzünün varisleri olan muvahhid mü’minlerin özelliği budur!..

 


[1]    Tevbe, 9/71-72.

[2]    A’râf, 7/157.

[3]    Âl-i İmran, 3/110.

[4]    Âl-i İmrân, 3/104.