Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor:
Rasulullah (s.a.s.):
“Bu gün sizden kim oruçlu olarak sabahladı?” diye sordu.
Ebu Bekr:
-Ben, diye cevab verdi.
“Bu gün sizden kim bir cenaze teşyî’ etti?” buyurdu.
Ebu Bekr:
-Ben, dedi.
“Bu gün sizden hanginiz bir fakir doyurdu?” diye sordu.
Ebu Bekr:
-Ben, cevabını verdi.
“Bu gün sizden kim bir hastayı dolaştı?” buyurdu.
Ebu Bekr:
-Ben, diye cevabladı.
Rasulullah (s.a.s.):
“Bu hasletler kendisinde toplanan hiçbir kimse yoktur ki, cennete girmesin!” buyurdu.[1]
Rasulullah (s.a.s.)’in, bu hasletleri kendisinde toplayanın cennete gireceğini beyan buyurmaları, o kimse hakkında şehâdettir.[2]
Kadî Iyâz (rh.a.) şöyle diyor:
-Bunun mânâsı: Bu hasletler kendinde bulunan bir kimse kötü amelleri bulunmakla beraber sorusuz-sualsiz cennete girer, demektir. Aksi takdirde mücerred iman dahi Allah’ın lûtfuyla cennete girmeyi iktiza eder![3]
Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor:
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Kim Allah yolunda çift harcama yaparsa, cennetin bekçileri ona:
-Ey filan, buraya gel! diye çağırır.
Ebu Bekr:
-Ya Rasulullah, her kapının bekçilerinin çağırmış olduğu kimseye (bir kapıdan girmesi, diğer kapıyı terk etmesinden dolayı) bir be’s yoktur, dedi.
Rasulullah (s.a.s.):
“Ben, senin onlardan olmanı çok ümit ediyorum.” buyurdu.[4]