Rasulullah (s.a.s.)’in zevcesi Ümmü Habibe (r.anha)’nın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Hiçbir müslüman kul yoktur ki, Allah için her gün farzdan başka nâfile olarak oniki rekat namaz kılsın da Allah, ona cennette bir ev yapmasın yahud cennette ona bir ev yapılmasın!”[1]
Ümmü’l-Mü’minin Aişe (r.anha)’dan.
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Kim (her gün) oniki rekat sünnet kılmaya devam ederse, cennette onun için bir ev yapılır.
Öğlen farzından önce dört rekat, öğle farzından sonra iki rekat, akşam farzından sonra iki rekat, yatsı farzından sonra iki rekat ve sabah farzından önce iki rekat.”[2]
İmam Nevevî (rh.a.) şöyle demiştir:
“Bunlar, farzlarla birlikte kılınan Sünnet-i Müekkede’ler hakkında varid olan sahih hadislerin bir kısmıdır. Ulemâmız ile Cumhur, bu hadislerin hepsi ile amel etmiş, onların beyan ettiği nafilelerin hepsini müstehab kabul etmişlerdir. Bu hususta ulemâmızdan yalnız akşam namazından önceki iki rekat hakkında hilâf zikredilmiştir. Mezkûr iki rekat hakkında ulemâmızdan iki kavil rivayet edilmiştir. Bunların meşhur olanına göre, akşam namazından önce iki rekat nâfile kılmak, müstehab değildir.. Muhakkikine göre, sahih olan kavil ise, müstehab olmasıdır.
Ulemâmız ile diğer mezhebler ulemâsı diyor ki:
Sünnetlerin sayısı hususunda hadislerin ihtilafı, bu meselede işin geniş tutulacağına hamledilmiştir. Sünnetlerin biri en az, diğer en mükemmel olmak üzere iki derecesi vardır. En az derecesi ile asıl Sünnet yerini bulursa da, en mükemmel şeklini yapmak, yani çok mikdarını kılmak ihtiyâr olunmuştur.”[3]
Beyan edilen Sünnet namazlarına devam eden mü’min kul için mükâfat olarak cennette bir ev yapılması, o kulun kendisine farz olan namazları noksansız yapması hâlinde gerçekleşir…
“Cennette ona bir ev yapılır” sözünden maksad, “cennete önce girer” demek de olabilir. Çünkü cennete kayıtsız-şartsız girmeyi icab ettiren şey imandır.[4]
Katıksız iman sahibi mü’min müslüman kulun, farz namazlarında herhangi bir noksanlığı var ise, bu noksanlığı, Allah için kıldığı nâfile, yani Sünnet namazları ile tamamlanır… Bundan dolayı Sünnetler konusunda çok dikkatli ve çok titiz davranmak gerekir…
İmam Hasan el-Basrî (rh.a.)’den.
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Halkın kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği amel namazdır.
Azîz ve Celîl olan Rabbimiz, bildiği hâlde meleklerine (şöyle) der:
-Kulumun (farz) namazına bakınız! Onu, tam mı, yoksa noksan mı kılmış?
Eğer (o kimsenin farz namazı) tam ise, onun için (namaz sevabı) tam olarak yazılır. Eğer (farz) namazından biraz noksan olursa, Allah Teâlâ şöyle emreder:
-(Bu) kulum için nâfile namaz var mı? Bir bakınız!
Şayet o kimse için nâfile (namaz) var ise, (şöyle) buyurur:
-Kulumun (noksan) olan farzını nâfilesinden tamamlayınız!
Sonra (farz) olan (diğer) ameller de bu şekilde (ele) alınır.”[5]
[1] Sahih-i Müslim, Kitabu Salati’l-Müsafirin, B.15, Hds.103.
Sünen-i Neseî, Kitabu Kıyamu’l-Leyl, B.66, Hds.1780.
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu Salatu’t-Tatavvu, B.1, Hds.1250.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu’s-Salat, B.302, Hds.411.
Sünen-i İbn Mace, Kitabu İkametu’s-Salâ, B.100, Hds.1141.
Sünen-i Dârimî Kitabu’s-Salat, B.144, Hds.1445.
Ayrıca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.2, Sh.498. C.4, Sh.413, C.6, Sh.326,426,443.
[2] Sünen-i İbn Mace, Kitabu İkametu’s-Salâ, B.100, Hds.1140.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu’s-Salat, B.304, Hds.410.
Sünen-i Neseî, Kitabu Kıyamu’l-Leyl, B.66, Hds.1794-1803.
[3] Ahmed Davudoğlu, A.g.e., C.4, Sh.195.
[4] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, C.4, Sh.494.
[5] Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’s-Salat, B.144-145, Hds.864.
Sünen-i İbn Mace, Kitabu İkametu’s-Salâ, B.202, Hds.1425-1426.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu’s-Salat, B.303, Hds.409.
Sünen-i Neseî, Kitabu’s-Salat, B.9, Hds.463-466.
Sünen-i Dârimî, Kitabu’s-Salat, B.91, Hds.1362.
İmam Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, C.3, Sh.332-334, Hds.64/934.
Abdullah İbnü’l-Mübarek, Kitabü’z-Zühd, Sh.242, Hds.915