Abdullah b. Selâm (r.a.)’ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Ey insanlar, selâmı yayın, yemek yedirin ve herkes uykuda iken namaz kılın ki, selâmetle cennete giresiniz.”[1]
Emirü’l-mü’minin İmam Ali b. Ebi Talib (r.a.)’dan .
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Cennette bir takım köşkler vardır ki, dışları içlerinden ve içleri dışlarından görünür.”
Bunun üzerine bir A’rabî kalkarak:
-Ya Rasulullah, o köşkler kimler içindir? diye sordu.
Rasulullah (s.a.s.):
“O köşkler, tatlı söz söyleyen, yemek yediren, oruca devam eden ve insanlar uykuda iken geceleyin namaz kılanlar içindir.” buyurdu.[2]
Rabbimiz Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye kapananlar, Rabblerini hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayan (müstekbir olmayan) lar iman eder.
Onlar, yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rabblerine korku ve umutla duâ ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infâk ederler.”[3]
“Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.”[4]
Yaratılış gayeleri olan şirksiz Allah’a ibadet etmenin şuurunda olan mü’min müslüman şahsiyetler, gündüzlerini Allah’a itaat ederek ibadetle geçirdikleri gibi, gecelerini de gaflet uykusuyla geçirmeyip, bir mikdar uyuyup dinlendikten sonra kalkar, en büyük zikir olan namaz kılarak Allah’a ibadete devam ederler… Önderimiz Rasulullah (s.a.s.), gece ibadetini ihmal etmemeyi emir buyurmuştur… Gecenin namaz ve tesbihatla ihyası, muvahhid mü’minlerin kulluk vazifesidir…
Ebu Umâme (r.a.)’ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Gece ibadetini ihmal etmeyiniz. Çünkü bu, sizden önceki salih kişilerin adetidir ve aynı zamanda o, Rabbinize yakınlık, kötülükler için keffâret ve günah için sakınmadır.”[5]
Ebu Hüreyre (r.a.)’dan.
Rasulullah (s.a.s.):
“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazdan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.” buyurdular.304/a
Ebu Hüreyre (r.a.)’dan
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Gecenin son üçte biri kaldığı zaman mübarek ve âlî olan Rabbimiz (keyfiyetini bilemediğimiz bir hâlde) her gece dünya semaya iner ve:
-Bana kim duâ eder ki, onun duâsına icabet edeyim. Benden kim bir hacet ister ki, ona dilediğini vereyim. Benden kim mağfiret diler ki, onun için mağfiret edeyim! buyurur.”304/b
Rabbleri Allah’dan dilek dileyip dilekleri kabul olunacak bu şahsiyetler, “Teheccüd namazı” nı kılmak üzere kalkmış ve ibadet eden mü’min kullardır…
[1] Sünen-i Tirmizî, Kitabu Sıfatu’l-Kıyame, B.15, Hds.2603.
Sünen-i İbn Mace, Kitabu İkametu’s-Salâ, B.174, Hds.1334.
[2] Sünen-i Tirmizî, Kitabu Sıfatu’l-Cenne, B.3, Hds.2647.
İbn Kesir, Ölüm ötesi Tarihi- El-Bidaye ve’n-Nihaye, çev. Mehmet Keskin, İst.2001, Sh.408-409. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.1, Sh.156, Taberânî ve Beyhakî’den.
[3] Secde, 32/15-16.
[4] Furkan, 25/64.
[5] Sünen-i Tirmizî, Kitabu’d-Daavat, B.112, Hds.3781.
304/a Sahih-i Müslim, Kitabu’s-Sıyam, B.38, Hds.202-203.
Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’s-Sıyam, B.56, Hds.2429.
Sünen-i Tirmizî, Kitabu’s-Salat, B.322, Hds.434.
Sünen-i Neseî, Kitabu Kıyamu’l-Leyl, B.6, Hds.1613.
304/b Sahih-i Buhârî, Kitabu’t-Teheccüd, B.14, Hds.26.
Kitabu’t-Tevhid, B.36, Hds.120.
Sahih-i Müslim, Kitabu Salati’l-Müsafirin, B.24, Hds.168-172.